Güzel şarkılar var insanların hayatlarında. Her sözü bir parçasından yakalamış hayatını. Melodiler ritimler bazı sıralı arpejler onu bir zirvede gibi özgür hissettirmiş yeri gelmiş en dipsiz kuyularda karanlığa gömmüş. İnsanca duygularımızı yine bizim gibi hissedenlerin nefeslerinde ve sazlarında duymuşuz ve sevmişiz. Bir ömür süregelen bir sorgulayışın ne zaman başladığını düşünüyorum. yani bu kadar sorgulayışımı. hayatımın şu 35 yıllık özetinde kadınların bu kadar önemli olma sebebini anlamaya çalışıyorum şimdilerde. Çok güçlü bir libido mu , başarısızlık mı , çok sevilmek mi , çok sevememek mi , 35 yılda bir kaç kez sevip siklenmemek mi , 35 yılda 35 kez sevilip siklememek mi , soruların ve yapılacak analizin sonu olmayışı mı ? Olay şöyle başlıyor ;
Hiç ummadığın bir vakit her sabah gittiğin bir güzergahta bir kadın görüyorsun. Zarif kendinden emin tavırları içinde bir kez daha bakıyorsun ve görmek algıya dönüşüyor. Sonra bir kez daha bir kez daha sen ne zaman kafanı kaldırsan karşına çıkıp ben burdayım hiç gitmedim ki der gibi karşında duruyor. Artık sabah işe gidişlerin değişik bi anlam kazanıyor.Acaba bugün karşımda olur mu diye. Bilinç yerleştirdiğin her sabah onu göremezken , aklından çıktığı her an karşına çıkıyor hınzır bir çocuk gibi. İletişimsizlik , seni onun ne düşündüğü hakkında farklı kulvarlara savururken bak yine karşında. Sonra yanında arkanda. Bu kadar tesadüfün acaba tesadüf mü bu karşılaşmalar diyeceğin zamanlarda bir merhaba ile bilinmezlikten sıyrılıyorsun. Artık bambaşka bir kulvar açılıyor önünde ya da bir oyunun yeni bir level ı gibi. Hiç bilmiyorsun bu bölümü tamamen yabancısın ne desen ne söylesen sanki kendin gibi değilsin. Bundan önce ki tüm ezberler bozuluyor ve sen bu kadar önemsediğin bi durum karşısında beynine hakim olamayıp hiç yapmadığın hiç söylemediğin sözleri çıkartıyorsun ağzından. Aslında bu sen değilsin farkındasın ama heyhat kendinin önemsenmesini istediğinden belki , bambaşka bir insana dönüşüyorsun. Haliyle işler iyi gitmiyor. Hiçbir işe yaramayacağını bildiğin halde sevdiğin insanlara anlatıyorsun bu aciz halini. Tabi ki herkesin söyleyeceği bir çift laf var. Aynı askere giderken dinlediğin bir ton laf gibi hiçbiri senin bu durumu tecrübe ettiğin anda yanında olmuyor.
Hayatın diyalektiği , akışkanlığı ve büyük ozan Ortaçgilin sözleri şunu gösteriyor ki ; Aşk bir dengesizlik işi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder